Avrupa Birliği (AB), kış dönemini doğal gaz depoları yaklaşık yüzde 60 ile rekor seviyede dolulukla tamamladı. AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile Uluslararası Enerji Ajansı Başkanı Fatih Birol, “Avrupa enerji kaderini tekrar kendi ellerine aldı” başlıklı bir makale kaleme aldı. Avrupa’nın, Rusya-Ukrayna Savaşı’nın başlamasından sonraki ikinci kış dönemini de elektrik kesintisi, soğuk evler veya arz sıkıntısı olmadan atlattığına işaret edilen makalede, Avrupa’nın bu kışı gaz depoları neredeyse yüzde 60’lık rekor seviyede dolu olarak tamamladığı belirtildi.
Makalede, rekor seviyede gaz depo doluluğunun çok önemli olduğu vurgulanarak, “Bu, nihayet Rusya’nın Avrupa enerji sektörü üzerindeki hakimiyetini kaybettiğini gösteriyor. Avrupa enerjide kaderini yeniden kendi ellerine aldı.” değerlendirmesi yapıldı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in gaz arzını ve yüksek yakıt fiyatlarını silah olarak kullanarak Avrupa’yı baskı altına almak istediği belirtilen makalede, “Avrupa, enerji sisteminin dayanıklılığını artırma konusunda gerçekten ilerleme kaydetti. Gaz fiyatları hızla düştü. Bu yılın başından beri doğal gaz fiyatları devamlı megavatsaat başına 30 avronun altında seyrediyor.” ifadesi kullanıldı.
Makalede, Avrupa ülkelerinin hızlı ve birlikte hareket ettiği, Norveç gibi güvenilir tedarikçilere yönelerek sorunu aştığı anımsatıldı. “Ancak en önemlisi, yenilenebilir enerjiye büyük yatırımlar yaparak ve enerji verimliliğini artırarak bu krize yapısal bir yanıt üzerinde çalıştık.” ifadesine yer verilen makalede, 2 yıl önce AB’de tüketilen enerjinin 5’te 1’inin Rus fosil yakıtlarından geldiği, bugün ise bunun 20’de 1’e gerilediği belirtildi. Makalede, AB’nin yenilenebilir kaynaklardan sağladığı enerjinin Rusya’dan tedarik ettiği enerjiyi geçtiği belirtilerek, Avrupa’nın 2023’te ilk defa rüzgardan elektrik üretiminin gazı geride bıraktığı bildirildi.
2025’ten itibaren çoğunluğu ABD ve Katar kaynaklı olmak üzere büyük ve yeni sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) projelerinin hayata geçirileceği anımsatılan makalede, “Bu projeler, küresel LNG arzını yüzde 50 artıracak. Sonuç olarak, gaz kıtlığının olduğu bir dünyadan gaz bolluğunun olacağı bir dünyaya doğru ilerliyoruz. Bu, gaz fiyatlarının önemli ölçüde düşmesine neden olabilir.” değerlendirmesinde bulunuldu. Makalede, AB’ye Rusya’dan gaz ithalatının oranının savaş öncesinde yüzde 45 seviyesinde olduğu, geçen yıl ise yüzde 15’e gerilediğine işaret edilerek, “Avrupa’nın Rusya’ya bağımlı olduğu günler geride kaldı. LNG artık fiilen Avrupa’nın temel gaz tedarik kaynağı haline geldi.” ifadesi yer aldı.
Ekonomik açıdan rekabet gücü ve sürdürülebilirliğin önemi vurgulanan makalede, bu noktada uygun enerji fiyatlarının önemli olduğu anımsatıldı. Makalede, emisyonla mücadele ve iklim hedefleri doğrultusunda yenilenebilir enerji kaynaklarının, enerji verimliliğinin, temiz hidrojenin ve diğer temiz enerji teknolojilerinin ölçeğinin büyük ölçüde artırılması gerektiği kaydedildi.